Babası Eve Ekmek Getirsin Bu Piç Annesini Siksin

Değiştirdim geldim. Seline, Bugünlük bukadar kâfi kızım, ferda bitmeme ederiz! Dedim. Selinin, Amma Babaaa, aşırı zevkliydi! Diye mızmızlanmaları beyninde eve döndük. Geldi dizime oturdu, boynuma sarıldı, azca çalışmamızdan şiköe2yetçiydi. Tamam söz, ferda elan aşırı çalışırız! Diyerek gönlünü yaptım. Eşim döndüğünde ona çalışmamızdan on paralık bahsetmedik. Devrisi günü iple çekiyordum. Eşim Hayriye masanın kenarlarından sıkıca tutunmuş inliyor, koca memeleri sallanıp duruyordu. Masa, üzerindeki ağırlık sebebiyle gacır gucur sesler çıkarıyor, güya kırılacakmış benzer biçimde yerinde oynuyordu… Hayriye’nin bacaklarını omzuma attım ve göğüslerini avuçladım. Bir taraftan yarağımı matkap benzer biçimde amcığına sokup çıkarıyor, bir süre amında bekliyor; ara sıra yavaş, ara sıra süratli hızlı sikmeye devam ediyordum. Hayriye’nin şeyler yapmalıydım. Kalktım, çayları tazeledim. Titreyen ellerimle Tolga’ya çay bardağını uzatırken, o da elini uzatınca elime çarptı, sıcak çay bardağı olduğu gibi kucağına devrildi. Canı yanarak ayağa fırladı. Eşofmanın önü çay olmuş, duman tütüyordu. Aceleyle tuvalette koşturdu. Ben de üzülmüştüm çocuğun canı yandı diye. İlk şaşkınlığımın arkasından hemen ardından seğirttim yardım