Yengesini Alıcaklı Gibi Siken Yavşak Yiğen

Kapı pervazlarından, perdelerin aralıklarından baktığımda, karşımda çıplak bir beden vardı ve o beden tamamen bana aitti. Adeta bir zafer kazanmıştım. Hemen pantolonumu ve gömleğimi çıkardım, sadece boxer kaldım. Ayça hala biraz utanıyordu ve yatağa direkt uzandı, “Hadi deneyelim, bitsin,” diye bir tavır sergiliyordu. Ama ben böyle olmasını istemiyordum. Ayça’nın kendini bir fahişe gibi hissetmesi ya da zevk almaması beni üzüyordu. Ona üzgün bir şekilde söyledim. Aslında içmesi işime geliyordu, onun geçen seferki gibi sarhoş olmasını istiyordum. Bardağı ikinci kez doldurdum. Birkaç kuru yemiş ağzına attıktan sonra tekrar yudumlamaya başladı. Nişanlısıyla tartışmış gibi bir hali vardı. Kızgınlığı yüzünden okunuyordu. Biraları ardı ardına içerken, bu durum beni memnun etti. Onu izlerken, o akşam yaşadıklarım aklıma geldi. Nasıl da vardı. Onu delice seviyorum. Her şey mükemmel başlamıştı. Muhteşem bir pazar günüydü. Sabri ile birlikte arabaya atladık ve Antalya’da bir gazinoya gittik. Harika bir mekandı. Bir tarafta deniz, bir tarafta yeşillikler, bir tarafta karla kaplı dağlar ve insanın içini heyecanlandıran yükseklik… Gazino henüz sezon açmamıştı. Çimenlere oturup ne yapacağımızı düşünüyorduk. Aslında ikimiz de ne yapmak istediğimizi çok iyi biliyorduk.